Yara, deride ya da bir organda doku bütünlüğünün bozulması anlamına gelmektedir. Yaralı bölgenin iyileşmesi ise organizmanın herhangi bir yerinde oluşmuş doku bütünlüğünün bozulmasına karşı kan dolaşımı oluşturarak, dokunun iyileşmesini sağlamaktır. Bu süreç dokunun orijinal yapısının tekrar oluşumu ya da dokunun orijinalinden farklı bir şekilde onarımıyla sonlanır.

Organizma yaranın şekli, büyüklüğü, oluşumu ve lokalizasyonuna göre çeşitli tepkiler verir. Daha sonra iyileşme süreci de buna göre şekillenir.

 

Temelde verilen tepkiler ise;

- Doku harabiyeti oluşan bölgedeki ölü dokuların temizlenmesi,
- Bölgede enfeksiyon oluşturabilecek ajanlara karşı tedbir alınması ve bunlar ile mücadele edilmesi,
- Yaralı bölgede oluşan doku yıkımının yeniden imar edilebilmesi için, hücre üremesinin ve bölgesel damarlaşmanın sağlanması,
- Yaralı bölgenin elastikiyetinin yeniden sağlanarak, yara dudaklarının biri birine yaklaşması ve yaralı yüzeyin küçülmesinin sağlanması

Organizma, bu süreci farklı yöntemler izleyerek yönetir. Öncelikle, hasarlı bölgede oluşan doku harabiyeti giderilmeli ve aynı zamanda bölgede yerleşmesi muhtemel enfeksiyonlara karşı tedbir alınması gerekir. 

Bunun için beyaz kan hücrelerini, özellikle de makrofajları hızla yaralı bölgeye sevk edilerek bir sonraki süreçte yaralı bölgenin yeniden imarı sağlanmalıdır. Olası enfeksiyonlara karşı mücadelenin daha güçlü yapılabilmesi için yara çevresinde kılcal damarların genişlemesi ve bölgedeki kan akımının arttırılması gerekir. Bunu yapmak da bir çeşit protein olan Histamin’e ihtiyaç duyulabilir. Histamin vücudun bağışıklık sisteminde önemli rol oynar.

Vücuda giren yabancı patojenlere cevap verirken beyaz kan hücrelerinden bazofilleri ve mast hücrelerini üretir.

Yaranın olduğu bölgede histamin varlığı kılcal damarları kan hücrelerine daha geçirgen hale getirir. Böylece enfeksiyonlarla mücadelede önemli rol oynar. Kedi veya köpeklerin iyileşme sürecine kaşıntılarla birlikte müdahil olması yeni oluşan dokuyu zedeler, iyileşmenin zamanını uzatır. Genelde de sorunsuz iyileşmeyi önleyip, yaralı bölgede istenmeyen yara dokusunun oluşmasına veya bölgenin enfekte olmasına neden olur.


Şöyle ki tükürük salgısının antiseptik etkisi bulunmaktadır. Yara iyileşmesinde yaranın enfekte olmasını önler. Kişiler arasında genel bir bilgi olarak bilinen kedi ve köpeklerin yaralarını yalayarak iyileştirdiği ve yalamanın yara iyileşmesine katkıda bulunduğu yönünde bilinmektedir. Ancak yara iyileşme sürecindeki kaşıntıya bağlı olarak; yaranın ısrarla ve şiddetle hasta tarafından yalanması, dişlenmesi, patileri ile kaşınması ve eşyalara sürtülmesi istenmez. Bu durum, yaralı bölgede oluşan kollejen yapının tahrip olmasına ve yaranın tekrar tekrar tazelenmesine sebep olmaktadır. Bu da evcil hayvanınızda iyileşmeye engeldir.

Bu sürecin hekim tarafından iyi yönetilmesi en iyi tedaviyi belirlemek için vakit kaybedilmeden mutlaka veteriner hekime danışılmalıdır.Yaranın iyileşmesi, sorunsuz ve hızlı olmasına olanak sağlar. 

Bunun dışında herhangi bir sağlık sorunu olmayan hayvanlarda operasyon sonrası ayılan dikişlerin, yaralı alanın yerine göre 4 ile 12 günde alınması gerekir. Yaralanan kedi veya köpeklerin postoperatif adı verilen dönemi iyi yönetilmeli ve hastanın yara iyileşmesine müdahil olması önlenmelidir. 

Detaylı bilgi için mutlaka hekiminize başvurunuz.